Diş Eti çekilmesi neden olur?

Diş Bakımının Sırları

Diş hastalıkları genel anlamda toplumda önemsenmeyen   hastalıklardır. Diş çürüğü, periodontal hastalıklar ve ortodontik bozukluklar uzun yıllar boyunca hep göz ardı edilen, ancak ağız ve diş sağlığını ciddi olarak etkileyen hastalıklardır. Birçok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de insanlar diş ağrısı çekmenin ve sonuçta dişi kaybetmenin hayatın doğal bir parçası olduğuna inanırlar. Diş çürüğünün tedavisinin tek yolunun ise çekim olduğunu düşünmektedirler.

Dişler Nasıl Korunabilir?

Oysa bireyin genel sağlığının bir parçası olan diş sağlığını korumak, genel sağlığını da korumak demektir. Bireysel sağlık uzun zaman dilimi içinde toplumsal sağlık kavramına dönüşmektedir. Toplumların gelişmişlik düzeyi sadece ekonomileri, birey başına düşen gelir oranları ile değil sağlıklı toplum ölçekleri ile de değer-lendirilmektedir. Gelişmiş ülkelerde diş hastalıkları yaygınlaşması  oldukça düşük değerler göstermekteyken ülkemizde ve diğer gelişmekte olan ülkelerde büyük bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplum ağız diş sağlığının korunması ve geliştirilmesi için topluma yönelik programların düzenlenmesi yanında bireye hizmet veren dişhekimlerinin de çocukluk çağından itibaren koruyucu dişhekimliği hizmetlerini geliştirmesi ve uygulaması gerekmektedir.

Dişhekimlerinin bireye uygulayabileceği koruyucu hekimlik hizmetleri şu şekilde sıralanabilir.

  1.  Dental plağın uzaklaştırılması
  2. Fluorürlerin kullanımı
  3. Pit ve fissür örtücüler
  4. Uygun diyet seçimi

Koruyucu ve önleyici ortodontik tedaviler

1) Dental plağın mekanik olarak uzaklaştırılması

Basitçe diş fırçalama ve diş ipliği kullanımı olarak tanımlayabileceğimiz bu yöntem, en kolay ve ucuz diş çürüğü kontrol yöntemidir. Bu yöntemlerin uygulamaya başlama yaşı ve şekli aşağıdaki tablodaki gibidir:

  UYGULAMA
6 AY Temiz bir tülbent ya da gazlı bez ile sabah ve gece beslenmesi sonrası dişlerin silinmesi, ara beslenme sonrası su içirilmesi
1-1.5 YAŞ İlk süt azı dişlerinin sürmesi ile macunsuz fırçalamaya başlanması (sabah-gece yatmadan)
3-6 YAŞ Süt dişlerinin tamamlanması ile florürlü diş macunu ile günde iki kere fırçalama yapılması
6 YAŞ VE SONRASI Fırçalamanın yanı sıra çürüğe yatkın bireylerde diş ipliği kullanımına başlanması

 

2) Florürlerin kullanımı

Florür uygulamaları dünyada diş çürüğünü önlemede en yaygın olarak kullanılan yöntemdir. Sistemik ve topikal olarak uygulanan florürlerin diş minesinin yapısını güçlendirici, diş plağı oluşumunu azaltıcı, başlangıç halindeki diş çürüklerini durdurucu ve diş hassasiyetini önleyici etkisi vardır. Sistemik florürler, gelişim ve kalsifikasyonları döneminde dişlerin dolaşım yoluyla yapılarına girerek etki ederler. Uygulama süresi, daimi 3. büyük azı dişlerin  tamamlandığı 16 yaşına kadar olan dönemdir. Florür uygulamalarında etki, dişlere direkt temas yoluyla sağlandığından, bu uygulamalar ömür boyu yapılabilir. Her iki yöntemin birlikte ancak kontrollü olarak kullanılması ile etkileri artacaktır. Fakat uygulama yöntemi veya yöntemlerinin belirlenmesinde bireyin koşulları göz önünde tutulmalıdır.

Sistemik florür uygulamaları:

Bu uygulamalar içme sularının florürlenmesi, tu

Diş fırçası macun kullanımı öncesi ve sonrası ıslatılmamalıdır. Fırçalama sonrası ağız macunun etkisinin daha uzun süreli olmasını sağlayacak şekilde az çalkalatılmalıdır.

zlara ya da sütlere florür ilavesi ve florür tabletlerinin kullanımı şeklinde yapılabilmektedir. İçme sularına florür ilavesi ya da florürlü tuzların kullanımı, daha geniş kitlelere ulaşması, daha kontrollü ve ekonomik uygulama yöntemleri olmaları nedeniyle öncelikli olarak önerilen yöntemlerdir.

Dünya Sağlık Orgütü’nün de bu yöntemlerin kullanılamadığı gelişmekte olan ülkeler için önerdiği gibi ülkemiz şartlarında da şu an uygulanabilecek florür uygulama yöntemi florür tabletlerinin kullanımıdır. Florür tabletleri mutlaka dişhekimi kontrolünde yapılmalıdır. Bunun için kişinin yaşadığı bölgede kullandığı içme suyundaki florür seviyesi bilinmesi gereklidir. İçme suyundaki florür konsantrasyonuna göre belirlenen florür tableti dozları aşağıda verilmiştir. Florür tabletlerinin kullanımı: Tabletler gece yatmadan önce diş fırçalaması sonrasında yararlanmak için çiğnenerek alınmalıdır. Ülkemizde florürlü damla formu henüz olmadığı için bebeklerde su içinde ezilerek verilmelidir. Süt ya da süt ürünlerine katılması etkinliğini azaltacağından tavsiye edilmez. Tablet alınmandan 1 saat önce ya da 1 saat sonra süt ve süt ürünleri çocuğa verilmelidir.

Topikal florür uygulamaları:

Diş macunları, gargaralar, jel ya da solüsyonlar, cilalar ile florürlü çikletler topikal uygulamalara örnek olarak verilebilir. Florürlü diş macunları en yaygın olarak kullanılan topikal florür uygulama yöntemi olmasına karşın, çürüğe yatkın çocuklarda ya da daha önce biberon çürüğü hikâyesi olan çocuklarda dişhekiminin ya da ebeveynlerin uygulayabileceği ilave topikal florür uygulamalarına gereksinim vardır. Bu uygulamalarda genel amaç çürük gelişimini engellemek, durdurmak mümkündür.

Florürlü gargaralar:

Çürük gelişimini önleyici etkisi % 20-50 arasında değişen floürürlü gargaralar daha çok okul programlarında tercih edilmektedir. Günlük ya da haftalık florürlü gargara kullanımına çocuğun yutması ile oluşacak riskleri önlemek amacı ile 6 yaş sonrasında başlanmalıdır. Piyasada florürlü gargara olarak bulunan bileşikler; sodyum florür, kalay florür, asidifiye sodyum florür, amin florür ya da amonyum florürdür. Yapılan araştırmalarda bunlar  arasında çürük önleyici etki bakımından çok büyük farklılıklar  saptanmamıştır. Günlük kullanım için hazır olarak satılan preparatların yanı sıra florürlü gargaralar, hekim tarafından  sodyum florür tozunun suyla tamamlanması ile kolaylıkla hazırlanabilmektedir.

Hazırlanan solüsyon plastik bir şişe içinde ve karanlık bir ortamda saklanırsa uzun süre etkisini korur.

Florürlü gargaraların kullanımı; Solüsyon ile ağız 1 dakika süre ile çalkalanır ve tükürülür. Çocuğa uygulama sonrası yarım saat bir şey yiyip içmemesi söylenir.

Florürlü jeller:

Florürlerle dişin temas süresini arttırarak etkinliğinden daha fazla yararlanmak amacı ile florürlü jellerin kullanımı önerilmektedir. Jeller özel kaşıklar aracılığı ile direkt olan dişlerin üzerine uygulanabilir. Jellerin çürükleri yaygın olan bireylerde yılda 2, daha çok olanlarda yılda 4 kez uygulanmaktadır. Florürlü jellerin kullanımı; dişler üzerinde aşırı girinti varsa öncelikle düzleştirme işlemleri yapılmalıdır. Ancak sadece plak mevcutsa  dokunulmaz. Dişler temizlendikten sonra kaşıkların yarısını geçmeyecek şekilde jel kaşık içine konularak ya da kaşıksız uygulanabilir , direkt olarak pamuk yardımı  i|e dişler üzerine sürülür. 4 dakika kadar beklenir. Uygulama sonrası hastaya yarım saat bir şey yiyip içmemesi ve tükürüğünü yutmayarak verilecek bir bardak içine tükürmesi söylenir. Jeller piyasada hazır olarak bulunabildiği gibi daha, ekonomik olması açısından hekim tarafından da hazırlanabilir.

Jel uygulaması da gargara uygulamasında  olduğu gibi 6 yaşın üzerindeki çocuklara yapılmalıdır.

Florürlü cilalar

Dişlerin üzerine yapıştığı ve hızla sertleştiği için mine ile jellerle olduğundan daha uzun süreli temas sağlar. Dolayısı ile florürlerden beklenen faydayı maksimuma çıkarır. Ayrıca üretici firmanın önerileri doğrultusunda kullanıldığı takdirde yutulma ile oluşacak toksik etki çok düşük olacağı için küçük çocuklarda da güvenle kul-lannabilir. Cilalar florür ahnımını etkiledikleri ve diş yüzeyinde uzun süre kalabildikleri ün etkilenen yüzeyde ısı yalıtımı sağlayarak diş hassasiyetlerinde evde uygulanabilecek pratik ve etkili bir tedavi yöntemidir.

Florürlü cilaların kullanımı: Cilalar uygulanırken dişlerin kurutulmasına gerek yoktur. Bir pamuk palet yardımı ile dişe uygulanır ve çocuklara yarım saat bir şey yiyip içmemeleri tembih edilir.

Florürlü çikletler:

Ağızda bir florür rezervuarı oluşturdukları ve tükürük akışını arttırarak tükürüğün çürük önleyici etkisini arttırdıkları için bir koruyucu uygulama olarak önerilmektedir. Ancak çikletlerin içerdiği florür miktarının diş çürüğünü önleyici etkisi henüz tartışılmaktadır.

3) Pit ve fissür örtücüler:

Koruyucu dişhekimliğinin temel tedavi yaklaşımlarından biri olan florürlerin kullanımı düz yüzeyler için çok olumlu sonuçlar verir. Ağız hijyeni iyi olan bireylerde bile bu bölgelerde çürük gözlenmesi durumu daha dikkat çekici ve önemli kılmaktadır. Pit ve fissür örtücüler çürüğe yatkın bu bölgelerin kaplanarak çürüğün önlenmesi amacıyla geliştirilmişlerdir.

 

 

Bir yanıt yazın